Yasal takibe düşen kişi sayısı yüzde 35 arttı!

Daha önceden çok borcu olduğunu söyleyen Güler Civek, “Evime incir çubuğunu dikti o kredi kartı. Artık asla. Çok borcumuz vardı. Kartlar bizim iliğimizi kemiğimizi kuruttu.” derken, Ali Güler isimli yurttaş ise “İstihdam yok, çalışma yok, iş yok, güç yok. Köylü köyünü bıraktı, çiftçi çiftçiliği bıraktı herkes şehre kaçıyor. Umduğunu bulamayınca ne yapıyor? Denize düşen yılana sarılıyor. Bu da çözüm değil.” diye konuştu.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde, bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınan kişi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artarak 1 milyon 201 bin 388’e yükseldi.

Yaşam maaliyetlerini en yüksek olduğu illerden biri olan İstanbul’da yurttaşlar mecburiyetten kredi kartalına yöneldiklerini ve bilinçsiz şekilde kullanıldıkları durumlarda ise işin içinden çıkamadıklarını belirtti.

Şişli Mecidiyeköy’de mikrofon uzattığımız yurttaşların kredi kartı kullanımıyla ilgili değerlendirmeleri şöyle oldu:

“MAAŞLARIMA HACİZLER Mİ GELMEDİ AMA AKILLANDIK”

Ahmet Civek: “Ben kredi kartı kullanıyordum. Zamanında canım yandı yemin ettim. Borçlarımızı bitirdik aklımız başımıza geldi. Maaş kartımıza göre paramız varsa seyahat ediyoruz, yemek yiyoruz. Paramız yoksa evimizde oturuyoruz. Hiç lükse kaçmıyoruz. Eşim evde yemek yapıyor. Bir çuval un alıyorum gözleme yapıyor, çörek yapıyor gayet güzel geçiniyoruz. Her-şey para demek değil ki. Bankalar arıyor, ben istemiyorum. Çünkü biz bilinçli tüketici olamadık hiçbir zaman. Banka kartı veriyor, hemen koşuyoruz bir yerlere bir şey almak için. Ama nasıl ödeyeceğiz onun hesabını yapamıyoruz. Onun için de bankaları suçlamıyoruz. Biz kendimizi suçluyoruz. Aşırı lüks merakımız var bizde kendimizi frenlememiz lazım. (Bana da) Çok icra takibi başlatıldı. Maaşlarıma hacizler mi gelmedi ama akıllandık.”

“KARTLAR BİZİM İLİĞİMİZİ KEMİĞİMİZİ KURUTTU”

Güler Civek: “Evime incir çubuğunu dikti o kredi kartı. Artık asla. Çok borcumuz vardı. Kartlar bizim iliğimizi kemiğimizi kuruttu. Memlekette yerim olsun, oraya prefabrik ev koyarım orada yaşarım. Burada durmam. Artık kredi kartı kullanmam. Evime bile koymam. Kesinlikle bitti o artık.”

“İSTİHDAM YOK, ÇALIŞMA YOK, İŞ YOK, GÜÇ YOK”

Ali Güler: “Millet artık denize düşen yılana sarılır gibi krediye sarılıyor. Artık bunun sonunun nereye varacağını ben de bilmiyorum. İstihdam yok, çalışma yok, iş yok, güç yok. Köylü köyünü bıraktı, çiftçi çiftçiliği bıraktı herkes şehre kaçıyor. Umduğunu bulamayınca ne yapıyor? Denize düşen yılana sarılıyor. Bu da çözüm değil. Devletin buna bir çözüm bulması lazım. İş olanağı, istihdam, bir yatırım yapması lazım. Bu böyle gitmez. Çark böyle dönmez. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. Artık neyin ne olacağını bilmiyorum. Sonumuz nereye varacak hayırlısı olsun. Ayağım kırık. İki ay yataktayım. Hep cepten gidiyor. Bunun sonrasının nereye varacağını bilmiyorum. Aldığım 14 bin 500 lira. Üç çocuk okutuyorum. Nasıl geçineceğim, nasıl yapacağım hesabını siz çıkarın. Zaten bir fatura 5-6 bin lira. Mutfak masrafı var, giyim kuşam var. Millet geçinemez zor.”

“BORÇSUZ YAŞAMAK DA MÜMKÜN AMA BU ÜLKE İÇERİSİNDE BİRAZ ZOR”

Serkan Karagöz: “Kredi kartına ödeme yaparsınız ama onun bir de faizi var. Ne yapıyorlar? Borcu borçla kapatmaya çalışıyorlar ama bu borç yumağı gibi dağ gibi büyüyor. Ben de kredi kartı kullanıyorum. Borcum var ama borcun karşılığı da var. Yani aylık gelirim var benim. O nakit gelir karşısında ben kredi kartı borçlarımı ödüyorum. Bir de kredi kartını bilinçli kullanmak gerekiyor. Bilinçli kullanım yapmadığımız zaman bu sefer de ödeyemiyorsunuz. Bir de yaz ayı geldi. Herkes tatile çıkmak istiyor. Tatile çıkıyorlar ve sürekli kredi kartlarına yükleniyorlar. Nasıl olsa öderiz diyorlar ama maalesef hem günümüz ekonomik şartlarından dolayı hem de bilinçsiz kullanımdan dolayı ödeyemiyorlar. ‘Borç yiğidin kamçısıdır’ sözüne ben kesinlikle katılmıyorum. Yani borçsuz yaşamak da mümkün ama bu ülke içerisinde biraz zor.”

“BANA İCRALIK OLDUĞUM İÇİN KREDİ KARTI VERMİYORLAR”

Bilge Kara: “Herkes borçlu yaşıyor. Borçluların artması da çok normal. Bana icralık olduğum için kredi kartı vermiyorlar. İcralığım hepsinden uzun zamandır. O yüzden kullanamıyorum. Verseler yine kullanırım yine patlatırım. Borcum çok eski olduğu için faizleriyle falan hiç bilmiyorum. Varlık Fonu’na satmışlar. Ben de ödemiyorum. Bir şey olmuyor ödemeyince. Borçsuz yaşam olur mu? Herkes borçla yaşıyor. Devletler borçla dönüyor. Borç yiğidin kamçısıdır. Kimse borçsuz yaşayamaz. Kredi kartı benim için bir fırsat, avantaj. “

Related Posts

TOKİ duyurdu: 21 ilde satışlar başlıyor

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), ağustos sonunda 102 iş yerini açık artırma yöntemi ile satacağını açıkladı.

Toplam ciro endeksi haziranda yıllık bazda arttı

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplam ciro endeksi, haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 45 yükseldi.

Ankara’da Digitürk fiyat isyanı! Kıraathane ve restoranlar protesto etti

Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan yaklaşık 40 restoran ve kıraathane işletmecisi, Digitürk’ün yaptığı yeni zam birlikte artan üyelik fiyatlarına karşı tepki gösterdi. Digitürk’ün, kahvehaneler ve restoranlar için belirlediği üyelik bedellerinin 1 …

Cari açık beklentiyi aştı: Haziranda 2 milyar dolar oldu

Cari açık beklentiyi aştı: Haziranda 2 milyar dolar oldu

Adana’da Kuraklık Çiftçiyi Zor Durumda Bıraktı

Kozan Barajı’ndaki su seviyesi kritik düzeye indi, çiftçiler ağaçlarını kurtarma mücadelesi veriyor.

“Burada yetişmez” dediler! Kimseyi dinlemedi: Sezon sonunda 1000 ton hasat bekliyor

Altıntaş Ovası’ndaki Yolçatı köyünde yaşayan Temel, çevresindekilerin olumsuz yaklaşımlarına rağmen İzmir’in Torbalı ilçesinden gelen yeni tanıştığı kişinin tavsiyesi üzerine biber üreticiliğine yöneldi. Geçen yıl deneme üretiminde başarı sağlayan …