Üst düzey Ford yetkilisi Christian Weingaertner, markanın Avrupa pazarındaki dönüşümü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Amerika pazarında son yıllarda hayata geçirdiği F-150 Lightning, Maverick ve Bronco gibi adımlarla önemli başarı yakalayan Ford, Avrupa tarafında ise nispeten rekabetin bir adım gerisinde kalmış durumda. Rakiplerdeki elektrifikasyon dönüşümünün hızlı şekilde gerçekleştiği macerada önümüzdeki 2023 yılı marka için çok önemli olacak. 2030 yılı itibarıyla tamamen elektrikli modeller satmaya hazırlanan marka, oluşturacağı yeni ürün gamında “Amerikalı” yönünü daha fazla öne çıkartmak istiyor. Focus ve Fiesta gibi üyelerin aileden çıkarılmasından doğan boşluğu daha maceracı araçlarla doldurmaya hazırlandıklarını ifade eden Pazarlama Sorumlusu Christian Weingaertner, gelecekle ilgili önemli mesajlar verdi.
Ford cephesinde Bronco belirsizliği sona ediyor
Artık hatırı sayılır süredir Amerika pazarında satışta olan Bronco ürün gamının, Avrupa’ya yansıması üzerine ciddi bir bekleyiş olduğuna sık sık değiniyoruz. Geçtiğimiz süreçte konuyla ilgili olumlu açıklamaların yapılması da, beklentileri fazlasıyla artırmış durumda. Konuyla ilgili son ve en net bilgileri veren kaynaklar, aracın belirli Avrupa pazarına önümüzdeki bahar dönemiyle gireceğini açıkladı. Pazarlama Sorumlusu Christian Weingaertner açıklamalarında; “Yeni dönemde maceracı ruh sloganıyla heyecan verici modeller ortaya çıkartacağız. Marka olarak kendimizi tamamen yeniden konumlandırma fırsatını değerlendiriyoruz. Kullanıcılarla buluşturacağımız yeni modeller daha Amerikan ve 2030’dan itibaren elektrikli olacak. Ford’un Avrupa’daki odağı fazla kar getiren modeller üzerine olacak. Maceranın yanında elektromobiliteyi bir arada sunabileceğimizi görüyoruz. Burada hiçbir çelişki olduğunu düşünmüyorum. Mustang Mach-E veya F-150 Lightning üzerinden aldığımız geri dönüşler bunu bize gösteriyor.” ifadelerine yer verdi.
Ford’un Avrupa yapılanması bir yandan da şu sıralar gündemde olan “Acenta tipi bayilik” yaklaşımı üzerine de çalışmalara hazırlanıyor. Bu kapsamda markanın, müşterilere satışı doğrudan kendi gerçekleştirdiği bir senaryo karşımıza çıkıyor. Bu senaryoda bayilerin her satış için sabit bir ücret alacağı bir doğrudan satış modelinden bahsetmek mümkün. Ford, bu yeni satış modeli sayesinde araçlarını satmak için daha az bayi ve perakende alanına ihtiyaç duyarak maliyetleri azaltmak istiyor.
